Bitlis Eren Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen "Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi" kapsamında gerçekleştirilen ‘Yeni Anayasa Buluşmaları’ büyük ilgi gördü. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün desteklediği ve HUDER Hukuki Araştırma Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte, sivil anayasanın önemi ve demokrasimizin güçlenmesine sağlayacağı katkılar ele alındı.
Önceki dönem Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) 21. ve 22. dönem Milletvekili Av. Şeref Malkoç, 19. 20. ve 21. dönem Milletvekili Hüsamettin Korkutata, AK Parti İl Başkanı Av. Kadir Köstekçi, Hukuki Araştırma Derneği (HUDER) Genel Başkanı Av. Hasan Oymak, HUDER Genel Başkan Yardımcısı Hatice Hasdemir, Türkiye’nin Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi Koordinatörü Merve Erden panelist olarak yer alırken, Bitlis Eski Milletvekilleri Cemal Taşar ve Abdulhaluk Mutlu, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ayşe Dilek Özşahin Kireçci, Bitlis Baro Başkanı Av. Gülhan Bayram Sekmen katılımcı olarak yer aldı. Programa ayrıca Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Kuruluş Temsilcileri, öğrenciler ve akademisyenler dinleyici olarak iştirak etti. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz da video mesaj gönderdi.
Programda konuşan AK Parti Bitlis İl Başkanı Kadir Köstekçi, “Birbirinden kıymetli sivil toplum örgütü temsilcilerimiz ve değerli hemşehrilerimiz, dostlarımız. "Yeni Anayasadan Doğu Anadolu'nun Beklentisi Nedir?" başlığıyla Bitlis'te düzenlediğimiz Sivil Anayasa Yolculuğu programımıza hoş geldiniz, şerefler verdiniz. Bu programın Bitlis'te düzenlenmiş olmasının onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda bize bu desteği veren, bu onuru lütfeden HÜDA Genel Başkanımız Hasan Oymak Beyefendi'ye ve aynı zamanda genel merkez yöneticilerine şükranlarımızı arz ediyoruz. Bitlis her zaman nevi şahsına münhasır, her zaman sözüne kıymet verilen, her zaman hakkı hukuku teslim eden bir kent olmuştur ve tüm tarih boyunca da böyle bilinmiştir. O yüzden bu toplantının ilimizde yapılmış olmasının bizim açımızdan çok çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Tabii, yeni anayasa sürecine girerken önümüzde çok zor ve aynı zamanda sonunda inşallah çok büyük hayırların geleceği bir sürecin hemen başındayız. Anayasa sürecinde birçok değişiklik söz konusu oldu, birçok defa anayasamızda değişiklikler yapıldı. Ancak anayasa ne yazık ki hâlâ darbenin ürünü ve ruhunu taşıyan bir anayasa anlamını taşımaktadır. O yüzden anayasanın ruhunu değiştirecek, yepyeni bir elin değdiği, sivil bir inisiyatifle hazırlanan bir anayasa hepimizin ihtiyacıdır. Bu sürecin yakın zamanda çok güzel sonuçlara gebe olduğunu burada ifade etmek istiyorum. Buradan Bitlisli kardeşlerime, aynı zamanda Doğu Anadolu'nun ve Güneydoğu Anadolu'nun birçok yerinden gelmiş hukukçu arkadaşlarımıza, kanaat önderlerimize, bu işe kafa yormuş tüm dostlarımıza bu sürece katkı sunmaları çağrısında bulunmak istiyorum. Gerçekten burada hem Şeref Başkanım, hem Hüsamettin Abi, hem de HÜDA ekibi burada, kayıt alacaklar. Söylenen her şey kayıt altında olacak ve sonrasında alınan tüm kayıtlar bir metne dönüştürülecek. İnşallah, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Numan Kurtulmuş Beyefendi'ye sonuç bildirgesi olarak sunulacak hem de Cumhurbaşkanımıza metin hâline getirilerek iletilecek. O yüzden burada bulunan çok kıymetli hazirunun, bu işe kafa yormuş çok değerli hemşehrilerimin görüşlerini ifade etmesini bekliyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı, hürmetlerimi sunuyorum. Programdan sonra da iftar programımızın olacağını ifade etmek istiyorum. Hepiniz iftar programına misafirimizsiniz. Katılırsanız memnun olacağımı belirtmek isterim. Tekrar hoş geldiniz, şeref verdiniz. Hayırlara vesile olsun. Allah’a emanet olun” dedi. Eski Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kuruluşuyla 1921 ve 1924 ve ardından 1961 ve 1982 anayasaları geldiğini söyledi.
1982 anayasasının hep tartışıldığını ve tartışıldıkça da değiştirildiğini, değiştirilecek de tartışmaların çoğaldığını belirten Malkoç, şöyle konuştu: "Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu toplumun her kesimin sağcısı, solcusu, liberali, Alevisi, Sunnisi, Kuzeylisi, Güneylisi, Kürdü, Türk'ü ve herkes istiyor. Bu kadar isteğe rağmen anayasa bir türlü değişmiyor. Yani yeni anayasa yapılmıyor. TBMM'de 16 parti var ve 6 grup var. TBMM'yi izliyorum. AK Parti ve başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere yeni anayasa diyor. Normalde bu anayasaya bakıldığında değişmiş haliyle 1982 anayasasına bir iktidarın bundan daha iyi bulabileceği bir anayasa yoktur. Çünkü devletin işleyişinin her kademesinde kendi tasarrufunu kullanabiliyor. Yasama organında arzu ettiği kanun çıkmazsa kanun hükmünde kararnameyle çıkıyor. Normalde yeni anayasayı muhalefetin istemesi gerekiyor." Herkesin yeni anayasa istediğini ancak anayasa yapalım denildiğinde ortaya hiçbir şey çıkmadığını anlatan Malkoç, "İnsana yakışan, devletin yasama yürütme organlarını düzgün işleyecek şekilde tanzim eden, idarenin hizmetlerini, insan haklarıyla uygun olarak yürütecek, vatandaşın da hak ve hürriyetlerini yine uluslararası standartta düzenleyip ve bunların nasıl korunması gerektiğini devlete, idareye ve yürütmeye karşı nasıl düzenlenmesi gerektiğini ihtiva eden bir anayasa. Bu toplumun talebi. Umut ediyorum ki 2030 ile 2035'lere varılmadan bu gerçekleşecek." diye konuştu. Kendisinin dahil herkesin 1982 anayasasını eleştirdiğini belirten Malkoç, bu anayasanın gökten inmediğini ve bu anayasa yüzde 92 oyla kabul edildiğini anımsattı. HUDER'in yürüttüğü bu anlamdaki çalışması çok önemli olduğunu vurgulayan Malkoç, şöyle devam etti: "Yeni anayasa yapamadık diyelim. En azından işleyişte şu anda sıkıntıda olan bazı maddeleri değiştirebiliriz. Bunun yanında kanunlarda değişiklik yapabiliriz. Bazı şeyleri Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleyebiliriz. Yeni anayasa yapılıncaya kadar ama şunu açıklıkla ifade edeyim. Türkiye'de şu anda var olan sıkıntıların çok büyük bir kısmı anayasadan ziyade uygulamadan kaynaklanmaktadır. Çok basit. Can Atalay diye bir milletvekilliği yaşadığımız olay. Anayasa yazmış zaten. Daha ne yazacak? Anayasa Mahkemesi'nin kararları, yasama, yürütme ve yargıyı bağlar. Bunun ötesinde bir şey yazamaz ama uygulamadan kaynaklanıyor."
2007'den 2017'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne dönen sürecin şimdilik Türkiye'nin ihtiyacını gördüğünü kaydeden Malkoç, "Ama yeni anayasa şart. Bakın hükümet krizleri önlendi, devlet krizi önlendi, Türkiye vesayetten önemli ölçüde kurtuldu, TBMM'de eskisinden daha fazla parti temsil ediyor. 16 parti var. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle kamu hizmetlerinin hem kalitesi arttı hem de bu hizmetler çoğaldı. PKK ve FETÖ'yle mücadelede eğer bugün PKK silah bırakma noktasına gelmişse burada Sayın Cumhurbaşkanımızın basireti, dirayeti ve ferasetiyledir. Bunda sisteminde çok büyük etkisi vardır" dedi.
Program kapsamında yapılan konuşmalarda, sivil anayasanın Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir adım olduğu vurgulandı. Katılımcılar, anayasa değişikliklerinin toplumun tüm kesimlerinin beklentilerini karşılaması gerektiğine dikkat çekerek, sivil toplumun ve akademisyenlerin bu süreçte aktif rol almasının önemini dile getirdi.
Bitlis Eren Üniversitesi’nin akademik camiayı ve öğrencileri böylesine önemli bir konu hakkında bilgilendirmesi, üniversitenin demokratik değerlere ve hukuk sistemine katkısını bir kez daha ortaya koydu. Etkinlik, katılımcıların fikir alışverişinde bulunmasıyla sona erdi.