Türkiye'deki süt sektörü, TÜSEDAD ve Ulusal Süt Konseyi (USK) arasındaki fiyat farklılıkları nedeniyle yeni bir tartışmanın eşiğinde. TÜSEDAD'ın üreticiyi koruma amaçlı yüksek fiyat önerisi, USK'nın daha düşük fiyat belirlemesiyle çelişiyor.
Süt Üreticileri İki Ateş Arasında
TÜSEDAD'ın verilerine göre, çiğ süt üretim maliyetleri sürekli artış gösterirken, üreticiler karlılıklarını korumakta zorlanıyor. Yem fiyatlarındaki artış, asgari ücret zammı ve diğer maliyet kalemlerindeki yükseliş, üreticilerin üzerindeki baskıyı artırıyor.
TÜSEDAD Üreticiyi, USK Tüketiciyi mi Koruyor?
TÜSEDAD yetkilileri, çiğ süt üreticilerinin sürdürülebilir bir şekilde üretime devam edebilmesi için litre başına 24,30 TL tavsiye fiyatı öneriyor. Bu fiyatın, üreticilerin maliyetlerini karşılaması, karlılıklarını koruması ve sektörün geleceği için güvence sağlaması amaçlanıyor.
Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından belirlenen 17,15 TL'lik tavsiye fiyatı ise tüketicinin daha uygun fiyatlarla süt ürünlerine ulaşabilmesini hedefliyor. Ancak, bu durum üreticilerin maliyetlerini karşılamakta yetersiz kalıyor ve sektörde dengesizlik yaratıyor.
Tüketici Hangi Fiyattan Süt Alacak?
TÜSEDAD ve USK arasındaki fiyat farklılıkları, tüketicilerin hangi fiyattan süt alacağı konusunda belirsizlik yaratıyor. Üreticiler, maliyetlerini karşılayabilmek için daha yüksek fiyatlarla satış yapmak isterken, tüketiciler ise daha uygun fiyatlı süt ürünlerine ulaşmak istiyor. Bu durum, süt sektöründe bir denge arayışını zorunlu kılıyor.
Devlet Dengeleyici Rol Üstlenmeli
Süt sektöründeki bu karmaşık durumun çözümü için devletin dengeleyici bir rol üstlenmesi gerekiyor. Hem üreticilerin korunması, hem de tüketicilerin uygun fiyatlı süt ürünlerine ulaşabilmesi için sürdürülebilir politikalar geliştirilmesi şart. Devletin, süt sektörüne yönelik desteklerini artırması, maliyetleri düşürmeye yönelik tedbirler alması ve fiyat denetimlerini sıklaştırması, sektördeki sorunların çözümüne katkı sağlayabilir.
