Tatvan İbadullah Camii önünde toplanan kalabalık, tekbirler eşliğinde Filistin Parkı’na kadar yürüdü. Ellerinde Filistin bayrakları ve dövizler taşıyan vatandaşlar, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.
Filistin Parkı’nda sona eren yürüyüşün ardından STK temsilcileri basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, İsrail’in Gazze’de masum sivilleri hedef alarak savaş suçu işlediği vurgulanırken, uluslararası toplumun bu zulme karşı sessiz kalmaması gerektiği ifade edildi.
Burada bir konuşma yapan HÜDA PAR Bitlis İl Başkanı Cengiz Karakaya, İsrail’in, sahur vaktinde Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Daha sonra kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Emrullah Erkan, İşgal rejimi İsrail’in, on yıllardır Gazze ve Filistin’de çok büyük zulümler işlediğini ifade ederek, “ Siyonistlerin saldırıları sebebiyle bugüne kadar yüz binlerce insan şehit oldu. 7 Ekim sonrasındaki süreçte işgalciler, saldırılarını daha da artırdı. Apertheid rejimi İsrail, 15 ay boyunca Filistin’deki insanlık dışı saldırıları ile tam anlamıyla bir soykırım yaptı. Yapılan saldırılarda 14 binden fazlası enkaz altında kaybolanlar olmak üzere 61 binden fazla Filistinli şehit oldu. İsrail, 19 Ocak'ta varılan ateşkes anlaşmasından sonra da ateşkese uymayarak saldırılarını sürdürdü. Ateşkes süreci içerisinde Gazze’ye defalarca kez saldırı düzenlendi. Ve son olarak bu gece ateşkesi bozan apertheid rejimi, yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını, sığındığı okulları ve sivillerin evlerini bombaladı. Saldırılarda, 400’den fazla Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Sahur vaktinde, ateşkesi tek taraflı olarak bozarak kadın, çocuk ve sivillere saldıran siyonistler, barbarlığını ve zalimliğini bir kez daha gözler önüne serdi. “dedi.
İsrail’in ve Netanyahu hükümetinin bu kadar zalimce hareket etmesinin bir sebebi de hiç şüphesiz ABD Başkanı Trump’un zulme arka çıkan açıklama ve adımları olduğunu da ifade eden Erkan, “ Amerikan Başkanı Donald Trump, Gazze’ye yönelik olarak yaptığı açıklamalarla İsrail zulmüne arka çıkıyor, tarihin gördüğü en barbarca zulümleri işleyen siyonistlere destek veriyor. “Gazze’yi satın almak”tan, Gazze’yi ABD yetkisi altına almaktan söz eden Trump, kanlı ve karanlık işbirlikleriyle binlerce kilometre öteden Ortadoğu’yu dizayn etmeye çalışıyor. Göreve geldiğinden bu yana Gazze halkını tehdit eden Trump, işgalcilerin suç ortağıdır. Beyaz Saray Sözcüsü yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırı için ABD’ye danıştığını ve onay aldığını söyledi. ABD, apertheid rejimine verdiği desteği sonlandırmalıdır. Katil, vampir Netanyahu bu saldırılar için, cehennemin kapıları açılacak, diyor. Beyaz Saray sözcüsü ise: İsrail saldırıları bizimle koordineli, Cehennem kopmak üzere Başkan Trump müttefikimiz ve dostumuz İsrail için ayağa kalkmaktan korkmuyor, diyor. O kâfirler ayağa kalkmaktan korkmuyor da Ey Müslümanlar biz neyden korkuyoruz. Gazze’de, insanlık tarihinde örneğine az rastlanır bir zulüm, tüm dünyanın gözleri önünde yaşandı ve ne yazık ki yaşanmaya devam ediyor. İşgalci İsrail tarafından 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye, Hiroşima saldırılarında atılan bombaların 3 katından fazla bomba atıldı. İşgalci siyonistler, insani yardımların girişini de engelleyerek, Gazze’nin topyekün bir zorluğu yaşamasını istiyor. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara rağmen işgalci İsrail hukuku tanımıyor, saldırmaya ve işgale devam ediyor. Ne yazık ki, dünyanın gözleri önünde yaşanan bu zulmü durduracak somut adımlar atılmıyor. Halkları işgalci İsrail’in zulümlerini yüzbinlerce kişinin katıldığı eylemlerle protesto ederken, ABD ve Batı dünyası yaşanan zulümleri görmezden gelerek hâlâ işgalcilere verdiği desteği sürdürüyor. Yalnızca vatanlarını işgale teslim etmedikleri için ağır bedeller ödeyen, yakınlarını kaybeden, evlerini kaybeden ve her an kendi hayatlarını kaybetme tehlikesi bulunan Filistinliler, haklı davalarından asla vazgeçmiyor, topraklarını işgale teslim etmiyorlar. Devletler, sorumlu uluslararası teşkilat ve kurumlar; ateşkesin başlangıcından bu yana saldırılarına devam eden, alınan kararları uygulamayan İsrail’i kararlara uymaya zorlamalıdır. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz.” dedi.
Erkan son olarak, “Başta devletimiz olmak üzere tüm İslam ülkelerine müslüman halklar olarak buradan bir kez daha Gazze için sesimizi yükseltiyor ve diyoruz ki; Dolaylı veya direkt başta ticari ilişkiler olmak üzere tüm ilişkilerin kesilmesi, Çifte vatandaşlığı olup suça bulaşanların yargılanıp gereken cezaların verilmesi ve vatandaşlıktan çıkarılması, İsrail ve Amerika’ ya direk veya dolaylı destek veren tüm üslerin kapatılması, Gazze’ ye insani yardımların kesintisiz sağlanması için gerekli girişimlerin ve inisiyatiflerin alınmasını acilen talep ediyoruz. Son olarak herkese sesleniyor ve diyoruz ki tüm dünya halkları tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmelidir. Bizler Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz.”ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından Muhammed Zahid Kuldaş tarafından yapılan dua ile basın açıklaması olaysız bir şekilde son buldu. Basın açıklaması sırasında polis ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.