NİMET TEŞEKKÜR BEKLER...

Rahman’ın mümin kulları, kendilerine yapılan iyilikleri asla unutmazlar.

Evvela kendisini bu kadar mükemmel yaratan rabbine karşı teşekkürü bir borç bilirler. Müslüman, rabbinin kendisine verdiği nimetler için şükreder. Bir zamanlar ne ismimiz ne de cismimiz vardı. Rabbimizin yardımıyla anne karnından dünyaya geldik. Her an yüce Allah’ın nimetleri üzerimizdedir. Yeryüzünde tüm canlılar yaradana borçludur. Bu borcu ödemek için gayret etmek de kulluk vazifemizi yerine getirmekle olur. Peki nimet sadece bizlere verilenler midir? Elbette hayır. Yüce Allah’ın vermedikleri de nimettir. Bazen bir şeyleri çok isteriz. İstediğimiz o şey gerçekleşmez. Ondan dolayı üzülürüz. Belli bir süre sonra önceden ısrarla istediğimiz o şey gerçekleşmedi diye Allah’a çok şükür ederiz. İyi ki olmadı daha hayırlısı oldu diye seviniriz. İsteklerimiz yerine gelse de gelmese de sevinmeliyiz. Belki de ahirette yüce bizlere verilmeyen nimetler için Allah’a daha çok teşekkür edeceğiz. Çünkü verilen her nimetin bir hesabı var. Verilmeyen nimetlerin hesabı yoktur.

          Her zaman dua ederiz dünya istekleriyle dolu dualar yaparız. İşte şunu asla unutmamalıyız. Dualarımız dünyalık isteklerden çok uhrevi isteklerden oluşmalıdır. Dua başlı başına bir ibadettir. Bu ibadeti terketmeden samimiyetle yapmalıyız. Her şeyin en hayırlısına talip olmalıyız. Mümin, kendisine verilmeyenlerin de kendisi için hayırlı olduğu bilinciyle hareket etmelidir. İnsanoğlu aceleci bir varlıktır. Dua eder hemen kabul olsun ister. Peşin çalışır. Halbuki  Allah, iman etmeyenlere de rahman ismiyle nimetlerini gönderiyor. Yeryüzünde sadece iman edenler yaşamıyor onun için Allah yaratılan her bir canlıya rızkını veriyor. Nimet teşekkür bekler. Sayısız nimetler için sayısız teşekkür gerekir.

         İnsan çok aceleci (tez canlı) yaratılmıştır. Size yakında âyetlerimi göstereceğim. Şimdi acele etmeyin. (Enbiya 37) İnsan arzu ve isteklerine bir hemen ulaşmak ister. Bizler sadece bugün için yaratılmadık ki her şeyi bugüne sığdıralım tüm isteklerimize bugün bitmeden ulaşalım. Bizler fani dünya için değil ebedi bir alem için yaratıldık. Onun için isteklerimiz de ebedi alemin cennet kapılarını bizlere açacak tarzda olmalıdır. Allah’ım bizlere verdiğin nimetler kadar vermediğin nimetlere de sayısız şükürler olsun. Verilen her bir nimetin hesabını vereceğiz. İnsan, veren Allah’a inandığı gibi vermeyen Allah’a da inanmalıdır. Yani isteklerimizi karşılayan yüce Allah’a itaat ederiz. Bazen rabbimiz istediğimiz şeyi vermeyebilir. O durumda bile yine yüce Allah’a olan teslimiyetimiz aynı güçte olmalıdır. Teslimiyetimizi asla bırakmayacağız. İnsan arzuları yerine gelsin diye ibadet veya dua etmez. Aksine ibadet ve dua kulluğu ifa etmek için yapılır.

         Rabbimiz! Verdiğin nimetler kadar vermediğin nimetler için de sayısız şükürler olsun. Amin.