Fakat yüce Allah nimetlerin kıymetini bilmemiz için bizleri hep uyarmaktadır. Yine bir yılın sonuna geldik. İyisiyle kötüsüyle koca bir 365 gün geride kaldı. Rabbimiz bize her yıl 365 sayfalık bir kitap veriyor. İçi boş tertemiz sayfalar her güne bir yaprak düşüyor. Yaptığımız zerre eylemler dahi o sayfalara işliyor. O sayfaları istediğimiz gibi doldurmak bizim elimizde ama unutmayalım ki nasıl doldurursak o amelin karşılığını göreceğiz. Bize verilen zaman dilimi içinde o temiz kitabı temiz amellerle dolduracağız. Bu sene 1 ocakta mübarek üç aylar başlıyor. Bunu fırsat bilelim. Zaman nimetinin kadrini bilip ona göre bir hayat sürelim. Allah Resulü Hz. Peygamber (s.a.v.) asırlar öncesinde insanlığı iki nimetin kadrini bilme konusunda uyarmıştır. “İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır. Bunlar: “Sağlık ve boş zaman.” Maalesef bu iki nimetin kadrini kaybedince anlarız. İkisi de kaybedilince bir daha geri gelmez. Rabbimiz kerim kitabında asra yemin ederek bize verilen zamanın önemine işaret ediyor. Zaman, bizlere sunulan eşsiz bir fırsattır. Fani alemde zaman nimetini iyi değerlendirenler ebedi alemde meyvesini toplayacaktır. Zaman iyi değerlendirilirse mümin için iki dünya mutluluğu demektir. Zamanın kıymetini bilmeyenler ahirette: “O günahkârları rablerinin huzurunda başlarını önlerine eğmiş halde şöyle derlerken bir görsen: “Rabbimiz! Gördük ve işittik; bizi geri gönder de rızâna uygun işler yapalım, artık kesin olarak inandık!” (Secde 12.) diyecekler. Ama asla onlara bir fırsat daha verilmeyecektir. Müslümanın şuuru açık olmalıdır. Mümin, Geçici dünya zevklerine aldanıp ebedi hayatını tehlikeye koymamalıdır. Ebedi nimetlere sahip olmak için bizlere verilen süreyi iyi kullanalım. Bir yıl daha yaşlandık. 365 gün daha ölüme yaklaştık. Müslüman örf, adet ve inancına taban tabana zıt olan eğlencelere kutlamalara katılmamalıdır. Yılbaşı kutlamaları gibi tüm günahların alenen işlendiği bir gecede sadece nefsini razı etmek, aklı başında olmayanların hasletidir. Yılbaşından çok yılsonunu düşünmek lazım. Hangi hesapları kapattık, hangi hesaplarla ötelere gideceğiz? Bunları düşünmek gerekiyor. 2024 yılı bir çok katliyam ve zûlme şahit oldu. Ortadoğu ve dünyanın birçok yerinde nice masumlar öldürüldü. Ona rağmen günlük eğlence ve zevklerimizden vazgeçmiyorsak dönüp insanlığımızı sorgulamamız lazım. Gelişen yeni dünya düzeninde insanlık diğergamlığı ( başkasını düşünmek) yok etti. Herkes bencil oldu. Sadece kendisini düşünüyor. Yılın son günlerini tefekkür ve zikirle geçirmek için büyük bir fırsattır. Yeni bir yıl üç ayların bereketiyle geliyor. Yılın bu son günlerini nefis muhasebesiyle geçirmek bizler için büyük bir nimettir. Zaman nimetini iyi değerlendirenlerin sınavı gayet iyi geçer. Ölüm gibi bir hakikat daima bizimle dolaşıyor. Böyle bir hakikate duyarsız olmamalıyız. Yeni bir yıl demek yeni fırsatlar demektir. Bu nimeti, kainatın sahibini memnun etmek için sarf edersek sonunda biz de mutlu olacağız. Her geçen gün dünyaya hakim olmak için birileri, müslüman halkın başına çeşitli oyunlar oynuyor. Oyuna gelmemek için Kur’an’a dönelim. Rahmanın kerim kitabına sımsıkı sarılıp bizden istenileni yaparsak hiçbir oyuna gelmeyiz. Kimse bizi Allah adını anarak kandırmaz. Helal dairesi de geniştir. Mutlu olmayı haram kapılarda aramayalım. O kapılardan gelecek olan yalnızca hüsrandır. 2024 yılın sonunu hayırla kapatırsak 2025 yılını da hayırla açmış olacağız. Hz. Peygamber “ kim bir kavme benzemeye çalışırsa o da onlardandır.” buyuruyor. Her fırsatta müslümanları öldürmek için bahaneler uyduranlara aklı başında bir müslüman benzemeye çalışır mı? Kendi özümüzde kavrulalım. İnancımıza zıt olan her şeyi hayatımızdan çıkaralım. Yeni yılda tertemiz sayfalar açalım. Hayat rehberimiz olan Kur’an’ı anlamak için çaba sarfedelim. Yeni yılın ülkemiz, islam alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olsun. Amin.